18 Şubat 2025 Salı

Uğur Mumcu ve Sosyalizm


Siyasal İslamcıların 22 yıllık iktidarında halkımıza yaşattığı yoksulluk ve gelecekleri hakkındaki umutsuzluk, gençleri yeniden emekten yana bir siyaseti aramaya yöneltti.


Cumhuriyet Halk Partisinin düzen içi siyasetinden memnun olmayan bu gençler, son dönemde sosyal medya mecralarında örgütlendiler ve “Doğan Avcıoğlu”nu keşfettiler. Avcıoğlu’nun Türkiye’nin Düzeni kitabını yayınevi ile görüşüp yeniden bastırılmasını sağladılar ve kitabı çok satanlar listesine soktular.


Hararet.org sayfasında Emirhan Akman’ın  “Türkiye’nin Düzeni’nin peşine düşen Z kuşağı sosyalistleri: Dev-GEEK kimdir?” başlıklı yazısı bu konuda derli toplu bir incelemeyi göstermektedir. 17 ile 23 yaş arasında gençlerden oluşan Dev-GEEK ekibi neden böyle bir yola girdiklerini şöyle açıklamaktadır: “Biz sosyalist olduğumuzu sonradan keşfettik. Biz hep CHP’ye bakıyorduk, Enes Kara olayımız travmamızdır. Kılıçdaroğlu’nun attığı iki tivitten sonra tamam dedik bir şey olmaz bunlardan.” CHP’den umudu kesince sosyalist olduk.”

Doğan Avcıoğlu sosyalizmi Kemalist Devrimlerin doğal bir sonucu olarak görmektedir ve bir yazısında şöyle yazmaktadır: “ Esasen sosyalizmi, halkçılık, devletçilik, devrimcilik, laiklik, cumhuriyetçilik ve milliyetçilik ilkelerine dayanan Atatürkçülüğün en tabi sonucu ve devamı sayıyoruz. Sosyalizmin, Atatürk Devrimlerini geliştirme ve ileri götürme yolu olduğuna inanıyoruz.”


Gençlerin sosyalizme yönünü dönmesi ve Avcıoğlu gibi bir değeri keşfetmesi, bu keşif sonrasında yüzbinlerce görüntüleme alan paylaşımlar yapması önemlidir.


Etnikçilik girdabında bocalayan sosyalist hareketlerden uzak, emekten,  bağımsızlıktan yana Atatürk ve ülkenin milli değerleriyle sorunu olmayan bu gençlerin keşfedeceği aydınlarımız köşelerinde yeniden okunmayı beklemektedir.


Uğur Mumcu’yu Yeniden Okumak


Ülkemiz aydını liberal solun, numaracı cumhuriyetçilerin kötülediği, Atatürk, bağımsızlık, laiklik, sosyal adalet, 27 Mayıs devrimi vb. kavramların altının oyulmasıyla büyük bir kafa karışıklığı içindedir. Bu kavramları savunmak bugün olduğu gibi geçmişte de zordur. Mumcu bu konuda şöyle demektedir: “Atatürk’ü, Kemalizm’i, 27 Mayıs’ı Devrimi’ni savunmak, sosyal adaletten, ülkenin bağımsızlığından, işçiden, köylüden, yoksul memurdan, emekten ve emekçiden yana olmak çok pahalı bir meslektir. Yolsuzluğa, hırsızlığa, arsızlığa karşı çıkmak çok güç bir iştir.” (Kim Ne Dersin, Cumhuriyet, 31 Ocak 1981)

 

Son yıllarda Uğur Mumcu anmalarına olan ilgi artmakta ama görüşleri konusunda bir netlik sağlanamamaktadır. Oysaki Mumcu’nun görüşleri olabildiğince açıktır ve bu noktada daha çok okunmayı beklemektedir. Mumcu Atatürkçü olduğu kadar yukarıda Avcıoğlu’ndan yapılan alıntıda olduğu gibi sosyalisttir de.

Mumcu’nun sosyalizm anlayışı Sovyet tarzından çok bağımsızlıkçı demokratik sosyalizmdir. 1962 yılında Yunus Nadi Makale Yarışması Ödülünü aldığı “Türk Sosyalizmi” başlıklı yazısında şöyle yazmaktadır:


“Sistemleri, tarihi oluşlarıyla birlikte memleket şartlarıyla düşünmek gerek. Sosyalizm, Lenin'in tarifinde bir işçi diktatörlüğü, batılı tariflerde bir iktisadi demokrasi, yani halkın iktisaden kendi kendisini idare etmesidir. Bunun içindir ki, aynı sosyalizm altında çeşitli yönler vardır. Türk sosyalizmi ne Marks'ın sosyalizmine benzemeli, ne de batı sosyalizminin bir kopyası olmalı. Memleket şartlarının yarattığı ve siyasi rejime en uygun olan bir sosyalizm...”


22 yaşında bu satırları kaleme alan Mumcu katledildiği 24 Ocak 1993 tarihine kadar da Mustafa Kemal’in “biz bize benzeriz” sözünde olduğu gibi memleket şartlarının yarattığı bağımsızlıkçı, emekten yana sosyalizm fikrini savunmuştur. ‘Fikri hür, irfanı hür, vidanı hür olmak’, özgür düşünceli olmak kadar ulusal bağımsızlığın da gereğidir. İdeolojide bağımsızlık, devrimci, demokratik ve sosyalist birikimin en vazgeçilmez, en yaşamsal koşulu olmalıdır. (Fikri Hür, Cumhuriyet, 8 Ekim 1983)


Türkiye’ye özgü demokratik sosyalizmin batı tipi sosyalizmden farklı olarak antiemperyalist olması gereğini de şöyle açıklamaktadır: “Türkiye’ye özgü demokratik sosyalist görüş antiemperyalist düşünceye ağırlık vermek zorundadır. Batıdaki sosyal demokrasi ya da demokratik sosyalizm gelişmiş sanayi toplumlarında biçimlenmiştir. Az gelişmiş ülkedeki demokratik sosyalist ya da sosyal demokrat görüşlerin bağımsızlığa birinci önceliği vermeleri gerekir. Batı ile bizim aramızdaki farklardan biri işte bu bağımsızlık düşüncesindedir.” (Kimin Hakkı, Cumhuriyet, 4 Eylül 1985)


Sosyalizmin sadece kitabi bir kavram olmadığını yaşamın içinde var olabilmesi için yerel ve özel koşullara gerek olduğunu Uğur Mumcu akıcı üslubu ile şöyle yazmaktadır: “Gerçek, ideolojik kabuklarını yırtar kitaplar yazıldığı anda eskir genel nitelikteki teorinin özel ve yerel koşullara uyarlanabilmesi için somut koşullara uygun yapılması gerekir. Bu da genel, soyut sözler ve basmakalıp düşüncelerin yinelenmesi ile olmaz; düşünerek, taşıtarak olur. İdeoloji, ideoloji için değil toplum içindir. Bu nedenle, genel soyut ideolojilerin yerel ve özgün koşullara göre yorumlanması temel zorunluluktur.” (Ne İçin Kimin İçin, 8 Temmuz 1983)


Sovyetler Birliğinin yıkılması sonrası sosyalizmin öldüğünü yazanlara, çökenin ve yıkılanın Marksizim değil Leninizm olduğunu yazar sıkça yazılarında ve sosyalizmin neden var olacağını şöyle dile getirir: “Sermaye varsa, işçi sınıfı varsa, artı değer varsa, sömürü varsa, emek sermaye çelişkisi varsa sosyalizm de vardır. Ve var olacaktır.” ( Moskova Yolu, 9 Haziran 1991, Cumhuriyet)


Türkiye’de sosyalizm mücadelesi verenler Kemalist aydınlanma mücadelesini temel almadıkça, bu topraklarda büyüme olanağı da yoktur. Sovyetler Birliğinin yıkılması sonrası kimlikçilik batağına batan sosyalist partilerin güçlenememesi, kendi küçük konfor alanlarından dışarı çıkamaması bundandır. Ülke yoksulluk ve yolsuzluk bataklığındayken, emekçilere önderlik edip meydanları sömürücülere dar etmesi gerekenlerin ortada görünmemesi de bundadır.

Bu girdaptan çıkacak tarihsel güç ve örgütlenme geleneği bu topraklarda mevcuttur. Gençlerin doğru tarihsel figürlere sarılması da umudumuzu artırmaktadır.

 

Meraklısına Not: Cumhuriyet gazetesinden yapılan alıntılar yazar Taylan Özbay’ın “Uğur Mumcu, Kemalizm ve Sosyalizm” kitabındandır.


22 Ocak 2025

Uğur Mumcu ve Sosyalizm