81 YAŞINDA MÜCADELE EDEN BİR GENÇ HALKEVLERİ
Halkevleri 81 yıldır ışımaya devam ediyor. Bu 81 yıl
içinde Halkevleri 3 kez kapatılıp tekrar açılmıştır. Bir Anka kuşu gibi her
seferinde küllerinden yeniden doğmuştur.
Halkevleri deyince aklıma ilk olarak M. Kemal
tarafından 81 yıl önce açılan, aydınlanma devriminin Anadolu coğrafyasına
yerleşmesi için milyonlara okuma yazma, sanat, spor vb. alanlarında eğitim
veren kurumu gelir.
Yaşar Kemal, Muzaffer İzgü,İlhan-Turhan
Selçuk, Muammer Karaca, Münir Özkul, gibi birçok ünlü yazarımız ve sanatçımız
bu eğitim kuruml.arında yetişmiştir.
Halkevlerinden yetişen yazar Muzaffer İzgü bir
söyleşisinde kitapla nasıl tanıştığını söyle anlatıyor:
“Halkevleri’nin bu
konudaki payı çok büyük. Çok soğuk bir gün, evde ısınacak hiçbir şey yok,
sırtım başım ıslak. Böyle yağmurlu, ıslak günlerde bir arkadaşıma giderdim ben.
Şubatta odun kömür hemen biterdi zaten, bir odası olan gecekonduda büyüdüm ben.
Yatak odası, yemek odası, oturma odası, mutfak, banyo… Annem beni leğende
yıkardı, bardak gibi dizilirdik yere, bir oda. Baba, anne ve kardeşler boy
sırasına göre yerde yatardık. Şubatta da odun kömür biterdi. Zaten mangal
kömürü var, onu yakardık. O da biterdi. Nedim arkadaşım dedi “Bugün seni
götüremeyeceğim, ablamın nişanı var. Ama sana bir yer tarif edeyim sen oraya
git. Orada soba var.” Arkadaşımın bana önerdiği Adana Halkevi Kütüphanesi’ymiş.
Sekiz yaşındayım o zaman. Ondan sonraki yıllar boyunca hep kütüphanedeydim ben
ve Halkevi’ndeydim hayatım boyunca. İlk izlediğim oyun da yine Halkevi’ndedir.
24 oyun yazdım, arkasında bu gerçek var.”
Halkevleri Anadolu halkının cehaletini yok etmeyi ve
çağdaş bir toplum için birey yetiştirmeyi amaçlamıştır. Bu amacı 2.Dünya paylaşım
savaşından sonra şekillenen emperyalist bloktaki güçleri ve onların yerli
işbirlikçilerini rahatsız etmiştir. Bunun sonucunda 1951 yılında Demokrat parti
iktidarı tarafından kapatılmıştır. Halkevleri, kapatıldığı 1951 yılına kadar
478 şube ve 4322 halkodası ile milyonlarca insanımıza hizmet etmiştir.
1951 yılında kapatılan halkevleri kendi içinde
yetişen milyonlarca kişinin sahip çıkması ile 1963 yılında yeniden açılmış.
Yeniden açılan halkevi bu sefer o dönemin özgürlükçü anayasası ile birlikte
yüzünü daha sola ve emeğe dönmüştür. 1960 ve 70’lere damgasını vuran
bağımsızlık, demokrasi ve özgürlük mücadelesinde Halkevleri, emekçi halkın
önemli bir gücü olarak yer almıştır. Bu seferde anayasanın ve örgütlenme
özgürlüklerinin bu halka bol geldiğini söyleyenler 12 Mart ve 12 Eylül askeri
cuntaları ile birçok halkevi üyesini tutuklamış ve 2.kez halkevleri
kapatılmıştır.
12 Eylül faşist
cuntası Halkevlerini kapatmış ve bu topluma karanlığa sürükleyen örgütlenme
özgürlüğüne ket vuran 12 Eylül anayasası ile neo liberal bir toplum düzeni
kurmuştur.
Evet, böyle bir
düzen kurulmuştur. Ancak bu düzeni kuranların unuttukları bir şey vardı;
Halkevleri geleneğinden yetişen milyonlar.
1951 yılında kapatılan halkevleri nasıl içinden yetişen değerler tarafından yeniden kurulduysa,1980
sonrası da böyle kurulmuştur.
1980 sonrası
açılan halkevi daha çok yoksul mahallelerde örgütlenmiş. Dara düşen ezilenlerin
sığınacakları bir kapı haline gelmiştir.
Son yıllarda özellikle
büyük kentlerdeki barınma hakkı mücadeleleri, sağlık ve eğitim hakkı için
yükseltilen sesler, engellilerin talepleri, su, enerji ve ulaşım alanında
yaşanan ticarileşmeye karşı yükselen tepkiler Halkevleri çatısı altında
buluşmaya başlamaktadır.
Bunun yanında
Halkevleri işçilerin güvencesiz çalıştırmaya, köylülerin neoliberal tarım politikalarına
ve suyuna, toprağına göz koyan şirketlere karşı mücadelelerini bir araya
getirmeye çalışmaktadır.
Türkiye’de yeni
yeni yükselen yerel hak mücadeleleri, Halkevleri aracılığıyla Türkiye ölçeğinde
yükseltilen Halkın Hakları mücadelesinde bütünleşmektedir. Yaşamları
egemenlerin çıkarları tarafından tehdit edilen herkes için Halkevi çatısı adres
olmaya başlamaktadır.
Biz Ankara’da
Halkevleri mücadelesini Mamak ve Dikmen’de kentsel dönüşüm adı altında yapılan
rantsal dönüşe karşı barınma hakkı mücadelelerinden yakından tanıyoruz,
izliyoruz ve gurur duyuyoruz.
Tüm Anadolu
halkı HES’lere karşı kim dik duruyor dediğinde hep bir ağızdan Halkevleri
demektedir.
Halkevlerinin kurucusu M.Kemal'i,Metin Lokumcu’yu
ve halkın özgürlük mücadelesinde
hayatını kaybeden bütün dostlarımızı saygıyla anıyorum.
Mücadeleniz
mücadelemizdir.
Nice 81 yıllara…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder