17 Haziran 2020 Çarşamba

Kıdem Tazminatı Kırmızı Çizgi!

AKP iktidarında emekçilerin gelirleri günden güne erimektedir, emekçilerin çoğu yoksulluk sınırının altında yaşamaktadır. Buna rağmen AKP iktidarı ne zaman parasız kalsa gözünü emekçilerin birikimlerine dikmiştir.
Kıdem tazminatı işçinin güvencesi olduğu için işçi sendikaları kamuoyuna açık ve net olarak kıdem tazminatının fonuna karşı olduklarını genellikle açıklamaktan imtina etmişlerdir.
AKP İKTİDARI KIDEM TAZMİNATI FONU İLE NELER GETİRMEK İSTİYOR?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan istihdam paketi adında yeni bir çalışmaya başladıklarını belirten bir açıklama yaptı. Tamamlayıcı Emeklilik” adı altında Kıdem Tazminatı Fonu ile entegre edilmiş zorunlu bireysel emekliliğin yeni versiyonunu gündeme getirdi. Kısacası bu değişiklik ile emekçilerin emeklilik güvencesinde yara açılacak.
İşçilerin her bir yıl çalışmasına karşılık 30 günlük ücreti (bu ücret toplu iş sözleşmesi ile artırılabilmektedir) işveren tarafından işten haksız çıkarılması, işçinin haklı fesih sebebi ile işten ayrılması ve 1475 sayılı İş Kanunun, 14. maddesinde yazan diğer hallerde işçiye ödenmektedir. Yeni getirilmesi düşünülen fon ile bu uygulama tamamen ortadan kaldırılacaktır.
Gündemdeki birinci formülde 30 günlük kıdem tazminatının 19 gününün mevcut sistemdeki gibi devam etmesi, 11 günün ise Kıdem Tazminatı Fonu’na devredilmesi öngörülüyor. Bu formül için 11 günlük brüt ücret üzerinden kıdem tazminatı fonuna prim kesilecek. İşçinin her bir yıllık hizmete karşılık alacağı 30 günlük Kıdem Tazminatının 19 günü mevcut sistemdeki kurallar çerçevesinde ödenecek, 11 günü ise kıdem tazminatı Fonu’nda birikecek.
İkinci formülde ise Kıdem Tazminatı fonu için yüzde 6 oranında prim kesilecek. Bunun 4 puanı işveren, 0.5 puanı işçi priminden oluşacak. Devlet 1 puan katkıda bulunacak. Vergi indirimi yoluyla da 0.5 puanlık ilave prim katkısı yapılacak. Böylece toplam prim tutarı yüzde 6 olacak.
30 günlük ücret üzerinden ödenen mevcut kıdem tazminatı aylık yüzde 8.33'e karşılık gelmektedir. Fona yüzde 6 oranında prim kesilmesi, 21.6 günlük kıdem tazminatına karşılık geldiğinden. Yeni sisteme geçilirse her yıl için işçi 8.4 günlük tazminatını alamayacaktır.
Cumhuriyet gazetesinden muhabir Mustafa Çakır’ın haberine konunun biraz daha anlaşılması için burada göz atmakta fayda var: “İşçi 75 yaşına kadar toplu para alamayacak. 60 yaşında ancak kıdem tazminatının yüzde 25’ini alabilecektir.”
sacası Saray İktidarının düzenlemesinin arkasında yatan ana amaç; kamusal emeklilik sistemi parçalayarak, iş güvencesi olan kıdem tazminatı, fona dönüştürmek ve böylelikle işçilerin işverenler tarafından kolayca kapının önüne konulmasını sağlamaktır.
İŞSİZLİK SİGORTA FONU’NDA YAPILAN USULSÜZLÜKLER
İşçiler kıdem tazminatının fona dönüştürülmesine neden karşıdır?
İki uygulamayı hatırlamakta fayda var.
Birincisi Konut Edindirme Yardımı (KEY), bu yardım için emekçilerden toplanan paralar uzun yıllar sonra halk deyimi ile pul edilip emekçilere verilmiştir.
İkinci olarak hatırlanması gereken şey, İşsizlik Sigortası Fonu’dur.
Kanuna göre, İşsizlik Sigortası Fonu’ndaki para işgücünün istihdam edilebilirliğini artırmak, çalışanların vasıflarını yükselterek işsizlik riskini azaltmak ve teknolojik gelişmeler nedeniyle işsiz kalması beklenenlerin başka alanlara yönlendirilmesini sağlamak, istihdamı artırıcı ve koruyucu tedbirler almak ve uygulamak, işe yerleştirme ve danışmanlık hizmetleri temin etmek, işgücü piyasası araştırma ve planlama çalışmaları yapmak amacıyla” kullanılması gerekmektedir.
Bu paranın nerelere harcandığını geçmişte gazetelerde çıkan bir iki habere göz atarak işçilerin neden yeni bir fon sistemine güvenmediğini ve güvenmemesi gerektiğini görebiliriz. Bu konuda hafızamızı tazelemekte fayda var.
12 Ekim 2015 tarihinde basında yer alan habere bir göz atalım:
Mart 2002 tarihinden, 31 Ağustos 2015 tarihine kadar işsizlere sadece 10 milyar 60 milyon lira ödeme yapılırken, Fon'dan GAP'a yapılan ödemenin 12 milyar lirayı aşması dikkat çekti.”
4 Ekim 2018 yılında basında yer alan haberlere göre İşsizlik Sigorta Fonu’ndan 11 Milyar TL kanunsuz olarak kamu bankalarına aktarıldığı iddia edilmiştir. Bu haberlerle ilgili açıklama yapan Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın“Geçen sene de birtakım kaydırmalar yapılmıştı” diyerek iddialarının doğru olduğunu kabul etmiştir.
İşçilerin emekli olduktan sonra kurduğu ev ya da araba alma hayali olan kıdem tazminatı kıdem tazminatı uygulaması işçiler için hayati önemdedir ve bu nedenle de sendikaların kırmızı çizgisidir.
NE YAPILMALI?
Peki, ya kıdem tazminatı ile ilgili ne yapılmalıdır?
Genel-İş Sendikamızın konuyla ilgili açıkladığı 4 madde çok önemlidir:
1. Kıdem tazminatı tüm işçiler için, çalışma yılı şartı olmaksızın kullanılabilen bir hak olmalıdır.
2. Kıdem tazminatı, her türlü işten ayrılma durumunda işverenler tarafından ödenen ve ödenmemesi durumunda devlet tarafından güvence altına alınan bir hak olarak yeniden düzenlenmelidir.
3. İşyerinin iflas etmesi ve icra durumunda işçi alacakları öncelikli olmalıdır.
4. İşveren için bir koruma olan kıdem tazminatı tavan uygulaması kaldırılmalıdır. Kıdem tazminatı işçilerin aylık kazançları üzerinden hesaplanmalıdır.
MAHMUT ASLAN
DİSK GENEL-İŞ SENDİKASI ÜYESİ
17.06.2020 tarihinde Cumhuriyet Gazetesinde yayınlanmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

CELAL ŞENGÖR’ÜN CEHALETİ