7 Mayıs 2014 Çarşamba

ÜNİVERSİTEM 90 YAŞINDA

ÜNİVERSİTEM 90 YAŞINDA

Mahmut ASLAN

Çankaya Belediyesi Basın Yayın Müdürlüğü
Bir Cumhuriyet öğrencisi ve devrimcisi olarak Cumhuriyet gazetesinin 90. yılını kutlamak için bu satırları yazmam gerektiğini düşündüm.
Benim Cumhuriyet ile tanışmam ortaokulu bitirdiğim yıllara denk geliyor. 1999 yılında Cumhuriyet yazarı Ahmet Taner Kışlalı’nın öldürüldüğü haberlerini izledikten sonra “Kim bu öldürülen adam? Neden öldürüldü?” soruları aklımı kurcalamaya başladı. Bu merak beni Ahmet Taner Kışlalı’nın kitaplarını okumaya götürdü. Bu kitapları okurken Kışlalı Hoca’nın yazıları ve düşünceleri beni çok etkiledi. Ahmet Taner Kışlalı’nın ölüm haberlerinde dinlediğim de, yazdığı söylenilen Cumhuriyet Gazetesi’ni okuma istediğim de bundan sonra başlamış oldu.

2000’li yıllarıda başında bir CHP Kurultay’ında Cumhuriyet gazetesi yazarlarından Mustafa Balbay’la tanıştım. Kendisini yazılarından tanıyordum. Orada aramızda güzel bir sohbet oldu. Balbay, mütevazılığı ve bilgisi ile beni çok etkiledi. O günden beri kendisi ile abi kardeş ilişkimiz devam ediyor.
2002 yılında üniversiteyi kazanarak Ankara’dan Konya’ya gittim. Okuduğum kampüste her gün gazeteciye uğrayarak bir Cumhuriyet gazetesi alıyordum. Benim gibi kaç kişi Cumhuriyet okuyor merakı ile gazete bayisine, “Abi günde kaç Cumhuriyet satıyorsun?” diye sordum. “Sadece üç” diye cevap verdi.
Gazete bayisinin cevabına çok üzüldüm. Cumhuriyetin üniversite öğrencileri tarafından daha çok okunması gerektiğini düşünüyordum. Çünkü Cumhuriyet okuyan bir kişi bir üniversite mezunu daha oluyordu. Cumhuriyetin öğrencisi oluyordu. Bilim Teknik, Kitap Eki daha sonraları Strateji eki vb. ekler üniversitede öğrenemeyeceğimiz birçok bilgiyi bize ulaştırıyordu.

Bu gazetenin daha çok kişi tarafından okunması için bir şeyler yapmam gerekliydi. Bu süre içinde sürekli gazete ve kitap okuyor ve bir fırsatını bulup yanımdakilere Cumhuriyet gazetesi okumaları yönünde telkinlerde buluyordum.

Üniversitedeki ikinci yılımda rektörümüz değişti. Eski rektörümüz sağcı bir kafa yapısında olduğundan okulda sol/sosyal demokrat, Atatürkçü gençler rahat edemiyordu. Ahmet Necdet Sezer dönemin de aydın bilim adamları birçok üniversitede rektör oldular. Yeni atanan rektörümüz Prof. Dr. Süleyman Okudan’da onlardan biriydi. Yeni rektörümüzle birlikte üniversitemizde bulanan her görüşten öğrenci, kendi görüşüne uygun olarak öğrenci toplulukları kurmaya başlandı.

Biz de arkadaşlarımızla birlikte Genç Atatürkçüler Topluluğu’nu kurduk. Ben de bu topluluğun kurucu başkanı oldum. Bu topluluk bu yıl onuncu yılını kutluyor ve başarılı çalışmalarına devam ediyor.
Topluluklar üniversiteye canlılık getirmiş her görüşten düşün insanı üniversitemizde konferans vermeye başlamıştı. Bizler de bir şeyler yapmalıydık. Hemen aklıma okumaktan büyük zevk aldığım, çok şey öğrendiğim ve birkaçı ile tanıştığım Cumhuriyet yazarları geldi. Balbay ile diyaloga geçip konferanslar için yardım istedik. Balbay’da dahil bir çok Cumhuriyet yazarı ve cumhuriyetçi aydın üniversitemizde etkinliklerimizde konuştular.

Balbay’ın desteği ile düzenlediğimiz etkinliklerde ücretsiz olarak Cumhuriyet gazetesi dağıttık. Bu gazetelerin parası Cumok’lar tarafından karşılanıyordu.
 
Okulu bitirmeye yakın gazete bayisi ile yine görüştüm. Satış raporlarını aldım. Üç satan gazete 2 yıllık bir çaba ile doksan satmaya başlamıştı.

Bir şeyleri başarma sevinci ile fakültemden mezun oldum.

Bu kısa anımda belirtiğim gibi bana çok şey kazandıran üniversitem Cumhuriyet gazetesi 90 yaşında.
Cumhuriyet gazetesi ülkemizin olmazsa olmazlarındandır.

Bizim için üç Cumhuriyet çok önemlidir: Cumhuriyet, Cumhuriyet Halk Partisi ve Cumhuriyet gazetesi.
Türkiye’nin aydınlık insanları üç cumhuriyetin gelişmesi ve ilelebet yaşaması için çalışmaya devam edeceklerdir.

Nice 90 yaşlara...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

CELAL ŞENGÖR’ÜN CEHALETİ