Mahmut
Aslan-18.11.2014
Geçtiğimiz hafta sonu CHP ile ilgili iki önemli
toplantıya katılma fırsatım oldu. Bu toplantılardan ilki 15 Kasım 2014
Cumartesi günü Nevşehir'de yapılan 1980 öncesi CHP’de görev almış Gençlik
Kolları üyelerinin katıldığı toplantı ve ikincisi de Pazar günü yapılan Ankara
il danışma kurulu toplantısıydı.
Bu iki toplantıda da bir yandan partinin içinde
bulunduğu durum ve öte yandan da nasıl iktidar oluruz konuları üstüne çokça
konuşmalar yapıldı.
Nevşehir'deki toplantıda 80 öncesi gençlik kolları
genel başkanlığı yapmış bir önceki Ankara İl Başkanı Zeki Alçın çok önemli bir
söz söyledi: "Çocuklarımıza bir umut veremiyoruz ve iktidar olma inancını
onlara bile yansıtamıyoruz. Oysaki 1977 seçimlerindeki büyük başarının ana
sebeplerinden biri normal üyeden genel başkana kadar herkesin iktidar olmaya
inanması ve bu inanç sonrası gece gündüz çalışmasıydı."
Bu sözlere katılmamak elde değil. Bugün CHP’nin içinde
bulunduğu durumu tek kelime ile ifade edersek “İNANÇSIZLIK”.
Genel Başkandan en ücra köşedeki üyeye kadar partinin
iktidar olabileceğine dair bir inanç yok. Yapılan ve yayınlanan bazı anketlerde
bu tespiti doğrular nitelikte.
Konsensus Araştırma’nın Genel Müdürü Murat Sarı, Eylül
2014’te yaptığı araştırmayı bir konferansta açıkladı. Araştırmada:
Araştırmaya katılan CHP seçmenlerine, “Eylül Başında
CHP’nin gerçekleştirdiği Olağanüstü Kurultay sonrası ortaya çıkan durumu
düşündüğünüzde, sizce CHP Haziran 2015′te yapılacak Genel Milletvekili
Seçimlerinde başarılı olur mu?” sorusu yöneltildi. CHP seçmenlerinin yüzde 40′ı
“Evet, başarılı olur” cevabını verirken, yüzde 60′ı ise “Hayır, başarılı
olamaz” cevabını verdi.
CHP seçmenine sorulan bir diğer önemli soru da “Kemal
Kılıçdaroğlu, Haziran 2015’te yapılacak genel seçimlerde Başbakan olabilecek mi
olamayacak mı?” sorusuydu. Bu soruya ankete katılanların yüzde 11′i “Olacak“,
yüzde 89’u da “Olamayacak” dedi.
Peki, bu inançsızlık durumuna nasıl son verilir ve CHP
nasıl iktidara taşınır?
1-) Doğru ideoloji, doğru ilkeler ve doğru örgütlenme
sağlanmalıdır.
Cumhuriyet Halk Partisinde şuan Parti ideolojinin ne
olduğu tam olarak net değildir. Bir milletvekili ve genel başkan yardımcısının
A dediğine diğer milletvekili ya da genel başkan yardımcısı B demektedir.
Partinin en yetkili organı olan Kurultay tarafından kabul edilmiş olan Parti
programı unutulmuştur ve hiçbir yönetici tarafından dile getirilmemektedir. Bu da parti tabanında ve vatandaşlar arasında CHP’ye
olan güvenilirliği zedelemektedir.
CHP tek bir ağızdan konuşulacak bir parti konumuna
derhal gelmelidir. Bunun içinde kafa karışıklığına neden olmamak için ideolojik
netliğini sağlamalıdır.
1990'lı yılların başında Sovyetler birliğinin
yıkılması, kapitalizm ve reel sosyalizm arasında bir “denge” politikası güden
sosyal demokratların çalkantılı bir sürece girmesine neden oldu. Çünkü reel
sosyalizm çökünce kapitalizm olanca hızı ile sosyal demokratların kazanım
olarak elde ettiği refah devletini ters yüz etti.
Sosyal demokratların kazandığı birçok sosyal güvenlik hakkı yine sosyal
demokrat partiler tarafından emekçi kesimlerin ve yoksulların elinden alındı.
Sosyal demokrat partilerden bu uygulamalara kızan sol gruplar partilerinden
ayrılıp yeni partiler kurdular. (Örneğin Almanya’da kurulan SOL Parti) Sosyal
demokratların içine girdiği bu çalkantılı süreç hala devam etmektedir.
Almanya’da Sosyal Demokratların (SPD) aldığı oy oranı günümüz de %20’leri
aşamamaktadır. Diğer ülkelerdeki sosyal demokrat partilerin durumları da farklı
değildir.
Yönünü Avrupa sosyal demokratlarına dönen CHP’de bu
çalkantılardan nasibini almaktadır.
Avrupa merkezli sosyal demokrat görüş miadını
doldurmuştur. O yüzden CHP yönünü Avrupa merkezli soldan kurtarıp ülkemize daha
çok benzeyen Latin Amerika soluna çevirmelidir.
Venezüella’da Chavez nasıl Bolivar düşüncesi ile
sosyalizmi harmanlayıp iktidara geldiyse, CHP de kurucusu M. Kemal Atatürk’ün
antiemperyalist ve aydınlanmacı düşüncesiyle solu, sosyalizmi harmanlayıp
emekten ve ezilenlerden yana yeni bir ideolojik hat belirlemelidir.
2-Parti içi Eğitim
CHP'nin iktidara gelebilmesi açısından ikinci önemli
konu parti içi eğitim konusudur. Cumhuriyet Halk
Partisinde bugün ki yapısı ile parti içi eğitim kurumsallaşamamış ve doğru
düzgün işlememektedir.
Yukarıda belirtiğim şekli ile belirlenen parti
ideolojisi üstüne ülke gerçeklerimize yönelik Ekonomi, Dış Politika, Eşit
Yurttaşlık, Demokratikleşme vb. konularda politikalar üretilmeli ve üretilen
politikalar kitap, broşür ve elektronik ortamda bütün üyelere ulaştırılmalı ve
parti içi eğitimle üyelere öğretilmelidir. Üyelerde politikaları halka iletmede
ilk ağız olmalı ve tek dil kullanmalıdır.
3-Önseçim
CHP'de yaşanılan büyük bir sevgisizlik ve çekememezlik
herkesin malumudur. Bu sevgisizliği gidermenin yolu parti içinde fırsat
eşitliğini sağlamak ve demokratik işleyişin yolunu açmaktır.
Sağdan oy almak adına kimi bilinen sağcıları
devşirerek seçimlerde Partinin adayı yapmak partili üyelerin Partilerine olan
inançsızlığını artırmaktadır. Üyeler inanmadıkları üyelerin peşinden gitmek istememektedir.
Bu sorunun çözümü parti içi demokrasinin en önemli
aracı olan önseçim mekanizmasıdır. Önseçim mekanizması üyelerde Partinin adil
bir seçim yaptığı duygusunu güçlendirerek partiye aidiyetlerini artırır.
Böylelikle yapılan önseçim sonrası seçilen adayların
peşinden üyeler inançlı bir şekilde gidebilmektedir. Ankara’da önseçim yapılan
Mamak’ta üyelerin canla başla çalışması sonucu oyların %40’ların üstüne çıkması
da bunun en güzel örneklerinden biridir.
Oysa ön seçime girmeden, partide hiç emek harcamadan
bir yerlere gelenler kolay yoldan partiyi hemen terk edebilmektedir. 2011
seçimleri sonrası seçilen Salih Fırat, Emrehan Halıcı ve Emine Ülker Tarhan’ın
istifaları buna örnek olarak gösterilebilir.
Üç ana başlıkta topladığımız öneriler CHP'nin iktidar
yolunda dikkate alması ve yaşama geçirmesi gereken önemli konulardır. Bu
eksikler giderildiğinde Cumhuriyet Halk Partisinin iktidara yürümesinin önünde
hiçbir engel kalmayacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder