26 Mayıs 2016 Perşembe

HAKKIMI HELAL ETMİYORUM

4 Mayıs günü ülkenin Başbakanı bir darbe ile görevden alınmıştır. Davutoğlu’na yapılan bu darbe ve TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın laiklik ile ilgili konuşması ülkemizin defacto bir durumla yönetildiğinin en somut göstergesidir. Anayasa askıya alınmıştır.
Bu duruma yönelik ise muhalefetin üstüne ölü toprağı serpilmiş gibidir. Yine Salı günü hiçbir işe yaramayan grup toplantısı görünümlü basın açıklamaları ile gündem geçiştirilmektedir.
Ülkenin bu gidişatına son vermek ana muhalefet partisinin en büyük sorumluluğudur ama…
Hükümete yapılan darbe sonucu basın açıklaması yapan Davutoğlu “Tertemiz oylarınız dolayısıyla sizlere hem teşekkür ediyorum hem de haklarınızı helal etmenizi istiyorum.” sözü üstüne, Kemal Kılıçdaroğlu’nun hemen “hakkımı helal ediyorum” sözlerini kullanması hem parti içi kamuoyunda hem yurttaşlar düzeyinde hayretle karşılanmıştır.
KILIÇDAROĞLU NEYİ HELAL ETTİĞİNİN FARKINDA MI?
Davutoğlu RTE’nin saraya çıkması sonrası ülkenin başbakanı olmuş ve son 2 yıldır ülkeyi yöneten kişidir.
2 yıllık yönetimi döneminde ülkenin en kanlı dönemlerinden biri yaşanmıştır. Gelin hep beraber hemen ilk aklımıza gelen olaylara bir bakalım:
·        Davutoğlu’nun Başbakanlık koltuğuna oturmasının 6’ncı ayında hortlayan terör; asker, polis, korucu, memur, sivil yüzlerce insanın canına mal oldu. 7 Haziran 2015’ten beri yurt genelinde 283’ü asker, 174’ü polis, 9’u köy korucusu olmak üzere 466 güvenlik görevlisi şehit oldu.
·         Haziran 2015 günü Diyarbakır’daki HDP mitingine yapılan saldırıda 4 kişi öldü 402 kişi de yaralandı.
·        20 Temmuz 2015’te saat 12:00 civarında Şanlıurfa ilinin Suruç ilçesinde düzenlenen bombalı intihar saldırısında 34 kişi öldü, 100’den fazla kişi de yaralandı.
·        10 Ekim 2015’te saat 10:04 civarında Ankara ilinin Altındağ ilçesinin Ulus semtindeki Ankara Garı kavşağında düzenlenen ve kayıtlara Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en ölümcül bombalı saldırısı olarak geçen saldırıda ise 109 kişi yaşamını yitirdi 500’den fazla kişi de yaralandı.
·        2 Ocak 2016’da Sultanahmet’teki canlı bomba saldırısında tamamı turist 13 kişi hayatını kaybetti.
·        17 Şubat 2016’da Ankara’nın Çankaya ilçesinde, Genelkurmay Başkanlığının, asker lojmanlarının ve Kara Kuvvetleri Komutanlığının bulunduğu bölgede Türk Silahlı Kuvvetlerine ait askeri servis aracının geçişi sırasında meydana gelen saldırıda 29 kişi öldü.
·        13 Mart 2016’da saat 18:45’te Güvenpark, Kızılay, Ankara’da otobüs duraklarına yakın bir mesafede gerçekleşen bombalı saldırıda 38 kişi hayatını kaybetti. 125 kişi de yaralandı.
·        19 Mart 2016’da saat 10:55’te Beyoğlu İstiklal Caddesi’nde bir canlı bombanın üzerindeki patlayıcıyı patlaması sonucu meydana gelen bombalı intihar saldırısında 3’ü Amerikan-İsrail vatandaşı, 1’i İran vatandaşı ve 1’i saldırgan olmak üzere 5 kişi hayatını kaybetti, 36 kişi yaralandı.
·        27 Nisan’da Bursa’daki canlı bomba saldırısında ise canlı bomba ölürken 16 vatandaş da yaralandı.
·        IŞİD terör örgütünün Kilis’e attığı füzeler sonucu ise şu ana kadar 20 kişi yaşamını yitirdi.[1]
Bu kadar kişinin ölümünde siyasi sorumluluğu olan bir kişiye hakkını helal eden ana muhalefet lideri neyi helal ettiğinin farkında mı?
Hem Davutoğlu’na hem de ona hakkını helal eden ana muhalefet liderine hakkımı helal etmiyorum.
Muhalefetin tez zamanda aklını başına alarak biran önce ülkenin umudu olacak şekilde lider değişimini gerçekleştirerek zıvanadan çıkan ülke yönetimine el koyması gerekmektedir. Siz kendinize çeki düzen vermediğiniz sürece birileri köpeksiz köyde değneksiz gezmeye devam edecek?

 


Mahmut Aslan

telgrafhane.org/13 Mayıs 2016

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

CELAL ŞENGÖR’ÜN CEHALETİ