12 Temmuz 2018 Perşembe

SEÇİMLER VE SONRASI

Türkiye tarihinin en önemli seçimlerini geride bıraktık. Artık parlamenter rejimden, ne olduğu tam belli olmayan bir başkanlık rejimine geçiş yaptık.
Recep Tayyip Erdoğan %52.5’luk oy oranı ile yeni rejimin ilk devlet başkanı oldu. En yakın rakibi Muharrem İnce ise %30.7’lik bir oy oranını yakaladı. Diğer adaylar ise beklenilen oy oranın altında kaldığı için seçim ikinci tura kalmadan ilk turda sonuçlanmış oldu.
AKP %7’lik oy azalmasına rağmen seçimlerin birinci partisi olarak yoluna devam ediyor. Kazandığı 295 milletvekili sayısı ile parlamento çoğunluğunu ise kaybetmiş durumda.
AKP Cumhur İttifakında beraber yer aldığı MHP’nin 49 milletvekiline her durumda muhtaç durumda. Ayrıca iki parti bir araya gelse bile bir önceki parlamentoda olduğu gibi anayasa değişikliğini halkoylamasına götürecek çoğunluğu yakalayamıyor.
Yeni düzen de anayasa değişikliği için 400, değişikliği halk oylamasına götürmek için ise 360 milletvekiline ihtiyaç duyuluyor. AKP ve MHP’nin milletvekili toplamı 344’de kalıyor.
Böyle bir sonuç alınmasında İYİ Parti’nin çıkardığı 43 milletvekili ile HDP’nin baraj aşıp 67 milletvekili alması önemlidir.
HDP’nin kendi seçmen tabanı olan bölgelerden oy kaybettiği batıdan da oy arttırdığı gözlemlenmektedir.
İYİ Parti ise kendilerinin yüksek oy beklediği Selçuklu Hilali olarak isimlendirdikleri illerden yeterli oy alamamıştır. Saadet Partisi ise seçim boyunca bekledikleri oyun yanına yaklaşamamış ama aldığı oylarla CHP’nin uzun yıllardır milletvekili çıkaramadığı Kütahya, Elazığ, Yozgat ve Urfa gibi illerden milletvekili çıkarmasını sağlamıştır.
Yukarıdaki sonuçlara göre muhalefet geçen seçimlere göre kazançlı durumda ama rejim değişikliği olduğu için parlamentodaki bu durum bakanları, üst düzey bürokrasiyi atama ve bütçeyi yapma yetkisi bulunan yeni başkan Recep Tayyip Erdoğan için çok da bir şey ifade etmiyor.
Kısa ve net olarak ifade etmek gerekirse Cumhur İttifakı ve Recep Tayyip Erdoğan kazandı. Millet İttifakı ve diğer adaylar ise kaybetti.
Muhalefet adına yapılması gereken sonuçların doğru analiz edilip ona göre yeni bir strateji belirlenmesidir.
Bu stratejiyi belirleyecek olansa Cumhuriyet Halk Partisi’dir.
NE OLACAK BU CHP’NİN HALİ?
Her seçim sonrası olduğu gibi ne olacak bu CHP’nin hali soruları gündemimizi meşgul etmeye devam ediyor.
Cumhuriyet Halk Partisi’nin geçen seçimde aldığı %25 oy oranı 3 puanlık azalma ile %22’ye gerilemiş durumda. CHP seçmeni stratejik olarak bu veya şu partiye oy verdi diye analiz yapmak ise yanlış. Partinin görevi kendi oyunu korumaktır. Bu konuda seçmeni ikna etmektir.
Bu sonuçların ardından partinin başında bulunan Kemal Kılıçdaroğlu’nun ve hizbinin istifa edeceği yönündeki beklenti gerek seçmen nezdinde gerekse parti üyeleri nezdinde çok yüksekti. Ancak beklenilen olmadı.  Kemal Kılıçdaroğlu’nun medyanın önünde geçip seçimin kazananı olduğunu açıklaması ise herkesin aklıyla dalga geçmektir.
Yapılması gereken nettir. Bülent Ecevit’ten sonra CHP’nin başına genel başkan gelmiştir ama lider gelmemiştir. Ta ki elli gün öncesine kadar. Elli gün önce Cumhurbaşkanı adayı olan Muharrem İnce gösterdiği performansla lider olmuştur. Şimdi yapılması gereken lidere partiyi teslim etmektir.
27.06.2018

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

CELAL ŞENGÖR’ÜN CEHALETİ