11 Eylül 2012 Salı

4+4+4’e Karşı Omuz Omuza Mücadele


AKP hükümetinin, toplumun geniş kesiminin bütün itirazlarına ve mecliste muhalefet milletvekillerinin gösterdikleri bütün mücadeleye rağmen “tekme, tokat” yasalaştırarak yürürlüğe koyduğu 4+4+4 kademeli eğitim uygulaması, tüm sorunları ve geleceğimizi hedef alan tehditleri ile dün başlamıştır.

4+4+4 kademeli eğitim uygulaması Başbakan’ın “dindar nesil yetiştirmek istiyoruz” açıklaması ile somutlaşmıştır. Bu proje ile yapılamak istenen cumhuriyetin fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller yetiştirme projesi yerine, sorgulamayan dindar ve kindar yeni nesiller oluşturmaktır.

Başta milyonlarca öğrenci olmak üzere, toplumun tüm kesimlerini yakından ilgilendiren 4+4+4 kademeli eğitim düzenlemesinin yasalaşması, eğitim sisteminin ticarileştirilmesi ve eğitimin dinselleştirilmesine ilişkin süreçlerin de en büyük adımları olarak bugün karşımızdadır.

4+4+4 Eğitim sistemi henüz zihinsel, fiziksel, sosyal ve psikolojik açıdan ilkokula hazır olmayan 5–5,5 yaşındaki çocuklarımızın zorla okullara göndermektir. Çocuklarını bu kadar küçük yaşta okula göndermek istemediği için rapor alan velilere Başbakan “66 aylık çocukları okula göndermeyen aileler benim çocuğum geri zekâlı diyor” açıklamasını yaparken intihalci bakanı Dinçer ise, “Normal vatandaşlar bizi destekliyor. 66 aya itiraz edenler PKK yanlısı ve laik kesimler” demektedir. Bu açıklamalar bilimsel gerçekleri bir kenara bırakırken ve toplumu kutuplaştırmaktadır.

Yıllardır bilimsel eğitim veren güzide eğitim kurumlarını imam hatibe çevirmek istemektedir. Kendi torunlarını Fransız okullarına gönderen AKP Muğla Milletvekili Ali Boğa, 4+4+4 sistemiyle birlikte bütün okulları imam hatibe dönüştürme şansı yakaladıklarını da açıkça söylemiştir

Osmanlı İmparatorluğunun çöküş dönemlerinde de ikili bir eğitim sistemi mevcuttu. Bu ikili eğitim kurumunun ilki bilime-fenne dayanan batı tipi mektep(okul) diğeri ise hurafelerle dolu sorgulayan nesiller yetişmesini önleyen ezberci eğitim kurumu medreselerdi.3 Mart 1924 yılında çıkarılan 3 devrim yasasından biri olan “Tevhid-i Tedrisat Kanunu” ile eğitimde ikiliğe son verilmiştir. Bu yasanın kabulünden bir süre sonra “Türkiye'de sadece Müslüman vatandaşların olmadığı, Müslüman olmayan Türk vatandaşlarının da dinsel gereksinmeleri ve vicdan özgürlüğü olduğu” düşünülerek; ilkokul programından Kur’an dersleri, ortaokul ve lise programından da din, Arapça ve Farsça dersleri çıkarılmıştır. İşte yeni eğitim düzeni ile küçük yaşta çocuklara sözde seçmeli Kur’an ve Arapça dersleri konularak 3 devrim yasasından biri olan Tevhid-i Tedrisat kanunu da apaçık delinmektedir.

Öğretim birliğine son vererek, medrese-mektep ikilemini günümüze taşımak isteyen, kız çocuklarımızı eve kapatarak, çocuk gelin sayısını artıracak, kindar ve dindar nesiller yetiştirecek, dinci ve ırkçı eğitim anlayışına karşı olanca gücümüzle her yerde kaşı durmalıyız.11.09.2012-Ankara

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

CELAL ŞENGÖR’ÜN CEHALETİ