BAĞIMSIZ YARGI!
Cumartesi günü berberde saç traşı olmak için
sıra beklerken gazetedeki bir haber dikkatimi çekti ve konu üstüne düşünmeye
başladım.
Haber Yargıtay Başkanının annesi adına cami
yaptırdığını yazıyordu. Haberin detayı ise şöyle; ”Yargıtay Başkanı’nın yaptırdığı caminin kapasitesi 200
kişilik. Maaşı 12 bin 57 lira olan Cirit, vefat eden annesi Ummuhan Cirit adına
Balıkesir’in Burhaniye ilçesinde 900 bin lira maliyetle Ummuhan Hatun Camisi
yaptırdı. Cami, belediyenin tahsis ettiği arsa üzerine inşa edildi.”
Ülkenin sıkışık ve sıcak gündeminde bu
haberin üstüne gereğince gidilmediğini düşünüyorum.
Haberi okuyunca benim için namuslu ve dürüst olmanın
timsali olan babam geldi aklıma. Bir yargı kurumunda önce odacı sonra ise
mübaşir olarak çalışan babam yıllarca kendisine işini yaptığı için gelen
küçücük hediyeleri bile rüşvet olur diyerek reddetmişti. Kardeşim ve benim
çalışma hayatına girmemizden sonra yaptığımız küçük yardımlarla biraz para
biriktirip kredi ile kafasını sokabilecek bir ev alabilmişti. Bu evi alma
sırasında bu parayı nereden buldun diye sorarlar diye tereddüttü hala
gözlerimin önündedir.
Düşünsenize bir devlet memuru yıllarca çalışıp bir ev
alacak parayı biriktiremezken ve ev alırken rüşvet aldın derler diye tereddüt
ederken yüksek yargının başındaki şahıs
aldığı maaşla 900 bin lira harcayarak ki harcamanın daha fazla olduğu da söyleniyor
bir cami yaptırabiliyor. Bu kadar parayı harcayan adamın bir o kadar daha
birikimi vardır. Ayrıca bu maaşla bu kadar birikimi nasıl yaptığı da ciddi bir
araştırma konusudur. Bu konuda TBMM’ye acil olarak bir araştırma önergesi verilmesi
gerekmektedir. Bu konuda eski bir milletvekili danışmanı olarak isteyen
milletvekiline önergesini yazarak yardımcı olabilirim.
Muhalefet
muhalefetliğini böyle durumlarda gösterebilir. Yargıtay başkanın bu kadar
parayı biriktirmesi yargı bağımsızlığının üstündeki en büyük şaibelerinden biri
olsa gerek...
Sorulması
gerek diğer bir soru ise Yargıtay Başkanı cami yaptırarak neyi hedeflemektedir?
Balıkesir’in Burhaniye ilçesinde cami yok
mudur? Eğer bu iş yaptıracak parası var ise neden eksikliği çokça çekilen
okul, hastane, kütüphane ya da Yargıtay personelin kullanabileceği bir sosyal
donat alanı yapmayı düşünmemiştir. Yeryüzü kuralları düzenleyen hukukun
Türkiye’deki en büyük temsilcilerinden biri toplumsal dinselleşmeye katkı yapması
kime şirin görünme çabasıdır.
YETMEZ AMA EVETÇİLERİN BİLDİRİLERİ
Bağımsız
yargı demişken, aklıma 12 Eylül 2012 referandumu geldi. Referandumda evet oyu
verenlerin ve yetmez ama evetçilerin yatacak yeri yok. O günlerde yapılan
değişikliklerin bağımsız yargının üstüne çimento döktüğünü anlattığımızda gülüp
geçenlere bugünlerde neyi onayladıklarını ve destek oldukları anlayıp birer
birer bildiri yayınlıyor. Ama atı alan Üsküdar’ı çoktan geçti…
Bakın
o gün o yapılanlara ortak olanlar şimdi yargıda nelere sebep oldu. 06.06.2016 tarihinde yayınlanan 2016
yılı adli ve idari yargı ana kararnameleri ile 3746 yargıç ve Cumhuriyet
savcısının görev yeri değiştirilmişti.
YARSAV ve Yargıçlar Sendikası’nın yaptığı açıklamaya göre HSYK Birinci Dairesi, göreve başlamasının üzerinden yirmi ay
geçmeden son atamalarla birlikte 8720 yargıç ve savcının yerini değiştirerek,
yargıç ve savcıların neredeyse dörtte üçüne dokunarak çalışma hızı ile bir
rekora da imza atmış.
Bu
kadar çok tayinin olduğu yerde yargının düzgün işlemesi beklenebilir mi?
Yapılan tayinlerin siyasi olmadığını kim söyleyebilir?
Yargı
düzeni ile uğraşan kişilere son söz olarak şunu söyleyelim. Hukuk herkese lazım
gün gelir karmaşaya sebep verdiğiniz hukuk sistemine sizler de sanık olarak
düşebilirsiniz. Bakınız Gülen Cemaatinin durumu. Dün onlar güçlü idi Ergenekon,
Balyoz ve Odatv gibi kumpas davaları ile ülkenin yurtseverlerinin yıllarca
cezaevine girmesine, hatta Ali Tatar gibi yurtsever subayların, İlhan Selçuk,
Türkan Saylan gibi büyük aydınların ölümüne sebep oldular. Şimdi ise onlar
cezaevlerinde, mallarına kayyum atamaları yolu ile el konulmuş durum. Buna
benzer bir durumun sizin başınıza gelmeyeceğine kim garanti verebilir.
Ayrıca yargıya güvenin kalmadığı yerde herkes
kendi yargısını sağlamaya çalışır bu durumda ise kaos olur, kargaşa olur. Bu kaos ve kargaşa ise sizin üstünüze
devrilir.