22 Haziran 2016 Çarşamba

BAĞIMSIZ YARGI!

BAĞIMSIZ YARGI!
Cumartesi günü berberde saç traşı olmak için sıra beklerken gazetedeki bir haber dikkatimi çekti ve konu üstüne düşünmeye başladım.
Haber Yargıtay Başkanının annesi adına cami yaptırdığını yazıyordu. Haberin detayı ise şöyle; ”Yargıtay Başkanı’nın yaptırdığı caminin kapasitesi 200 kişilik. Maaşı 12 bin 57 lira olan Cirit, vefat eden annesi Ummuhan Cirit adına Balıkesir’in Burhaniye ilçesinde 900 bin lira maliyetle Ummuhan Hatun Camisi yaptırdı. Cami, belediyenin tahsis ettiği arsa üzerine inşa edildi.”
Ülkenin sıkışık ve sıcak gündeminde bu haberin üstüne gereğince gidilmediğini düşünüyorum.
Haberi okuyunca benim için namuslu ve dürüst olmanın timsali olan babam geldi aklıma. Bir yargı kurumunda önce odacı sonra ise mübaşir olarak çalışan babam yıllarca kendisine işini yaptığı için gelen küçücük hediyeleri bile rüşvet olur diyerek reddetmişti. Kardeşim ve benim çalışma hayatına girmemizden sonra yaptığımız küçük yardımlarla biraz para biriktirip kredi ile kafasını sokabilecek bir ev alabilmişti. Bu evi alma sırasında bu parayı nereden buldun diye sorarlar diye tereddüttü hala gözlerimin önündedir.
Düşünsenize bir devlet memuru yıllarca çalışıp bir ev alacak parayı biriktiremezken ve ev alırken rüşvet aldın derler diye tereddüt ederken yüksek yargının başındaki şahıs aldığı maaşla 900 bin lira harcayarak ki harcamanın daha fazla olduğu da söyleniyor bir cami yaptırabiliyor. Bu kadar parayı harcayan adamın bir o kadar daha birikimi vardır. Ayrıca bu maaşla bu kadar birikimi nasıl yaptığı da ciddi bir araştırma konusudur. Bu konuda TBMM’ye acil olarak bir araştırma önergesi verilmesi gerekmektedir. Bu konuda eski bir milletvekili danışmanı olarak isteyen milletvekiline önergesini yazarak yardımcı olabilirim.
Muhalefet muhalefetliğini böyle durumlarda gösterebilir. Yargıtay başkanın bu kadar parayı biriktirmesi yargı bağımsızlığının üstündeki en büyük şaibelerinden biri olsa gerek...
Sorulması gerek diğer bir soru ise Yargıtay Başkanı cami yaptırarak neyi hedeflemektedir? Balıkesir’in Burhaniye ilçesinde cami yok mudur? Eğer bu iş yaptıracak parası var ise neden eksikliği çokça çekilen okul, hastane, kütüphane ya da Yargıtay personelin kullanabileceği bir sosyal donat alanı yapmayı düşünmemiştir. Yeryüzü kuralları düzenleyen hukukun Türkiye’deki en büyük temsilcilerinden biri toplumsal dinselleşmeye katkı yapması kime şirin görünme çabasıdır.
YETMEZ AMA EVETÇİLERİN BİLDİRİLERİ
Bağımsız yargı demişken, aklıma 12 Eylül 2012 referandumu geldi. Referandumda evet oyu verenlerin ve yetmez ama evetçilerin yatacak yeri yok. O günlerde yapılan değişikliklerin bağımsız yargının üstüne çimento döktüğünü anlattığımızda gülüp geçenlere bugünlerde neyi onayladıklarını ve destek oldukları anlayıp birer birer bildiri yayınlıyor. Ama atı alan Üsküdar’ı çoktan geçti…
Bakın o gün o yapılanlara ortak olanlar şimdi yargıda nelere sebep oldu. 06.06.2016 tarihinde yayınlanan 2016 yılı adli ve idari yargı ana kararnameleri ile 3746 yargıç ve Cumhuriyet savcısının görev yeri değiştirilmişti.  YARSAV ve Yargıçlar Sendikası’nın yaptığı açıklamaya göre HSYK Birinci Dairesi, göreve başlamasının üzerinden yirmi ay geçmeden son atamalarla birlikte 8720 yargıç ve savcının yerini değiştirerek, yargıç ve savcıların neredeyse dörtte üçüne dokunarak çalışma hızı ile bir rekora da imza atmış.
Bu kadar çok tayinin olduğu yerde yargının düzgün işlemesi beklenebilir mi? Yapılan tayinlerin siyasi olmadığını kim söyleyebilir?
Yargı düzeni ile uğraşan kişilere son söz olarak şunu söyleyelim. Hukuk herkese lazım gün gelir karmaşaya sebep verdiğiniz hukuk sistemine sizler de sanık olarak düşebilirsiniz. Bakınız Gülen Cemaatinin durumu. Dün onlar güçlü idi Ergenekon, Balyoz ve Odatv gibi kumpas davaları ile ülkenin yurtseverlerinin yıllarca cezaevine girmesine, hatta Ali Tatar gibi yurtsever subayların, İlhan Selçuk, Türkan Saylan gibi büyük aydınların ölümüne sebep oldular. Şimdi ise onlar cezaevlerinde, mallarına kayyum atamaları yolu ile el konulmuş durum. Buna benzer bir durumun sizin başınıza gelmeyeceğine kim garanti verebilir.

 Ayrıca yargıya güvenin kalmadığı yerde herkes kendi yargısını sağlamaya çalışır bu durumda ise kaos olur, kargaşa olur.  Bu kaos ve kargaşa ise sizin üstünüze devrilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

CELAL ŞENGÖR’ÜN CEHALETİ