24 Ocak 2011 Pazartesi

Aralık 2008'de Kriz Paneli Açılış Konuşmam

Değerli konuklar, sevgili öğrenci arkadaşlarım öncelikle hepiniz hoş geldiniz.
Hepinize merhaba.
Bugün burada Türkiye’nin en önemli konusunu konuşmaya tartışmaya geldik. Bu konu suni gündemlerden dolayı gereken önemini görmedi. Üstünde gerekli tartışmalar yapılmadı gerekli önemler hiçbir zaman alınmadı. Bu önemli konu yerine…
Kâh Ergenekon her yere kon! Amerikan masalı ile uğraştık.
Kâh türbana ya da çarşafa dolandık.
Ama bir türlü işsizliği, açlığı, yoksulluğu, yokluğu konuşmadık. Ta ki sillesini en ağır şekilde yemeye başladığımız bugünlere kadar. Konferans sırasında bu konu hakkında merak ettiğiniz birçok şeyi öğreneceğiniz inanıyorum.
 Arkadaşlar:
Ben bir buçuk yıl öncesine kadar sizler gibi o koltuklarda oturuyor ve hayatı tozpembe sanıyordum.
Üniversitede okumamdan dolayı bir gurur içerisindeydim. Çünkü birçok arkadaşım benim gibi bu koltuklarda oturmaya ve amfide ders dinleme zevkine ulaşamamışlardı. ÖSS denilen o sınavın hakkından gelememişlerdi.
Evet, o koltukta oturduğum zamanlar okul bitince iyi yerlere geleceğimi ailemin benim okumam için yaptıkları iyilikleri karşılıksız bırakmayacağımız düşünüyordum.  Ben bu okulda okurken de kurucularından olma zevkini duyduğum bu topluluk sayesinde Türkiye’nin önemli düşün insanları ile tanışmış ve gerçek anlamda çok önemli bir çevre edinmiştim. Üniversite eğitimim bitince bu çevre sayesinde iş bulabileceğime de inanıyordum, Ta ki mezun olana kadar. Yani hayatın gerçekleri ile karşılaşıncaya kadar.
Neydi bu hayatın gerçekleri? Benim için şualık En önemlisi işsizlik. Çünkü işsizlik yokluğu ve yoksulluğu içinde barındırıyor.
Ülkemizde üniversite mezunu genç işsizlerde işsizlik oranı %36.Bu resmi rakamlar, bence gerçek rakamlar bununda üstünde. Bu yüzden Sizden ricam kendinizi birazda bu psikolojiye hazırlayın. ama hiçbir zaman umutlarınızdan vazgeçmeyin.
Birazdan burada işlenecek konu vahşi kapitalizmin duvara toslamasıdır.
Evet, Vahşi kapitalizm duvara toslamıştır. !!!
Artık ileriye gidemez.
Senelerdir bizleri ideolojiler öldü dünyada ki tek hâkim ideoloji liberalizmdir başka sistem kalmamıştır yalanları ile uyuttular.
Herkes istediği elde edebildiği bu sistemde ne gerek vardı canım, sosyal devlete ücretsiz eğitim ve sağlık hizmetine. Zaten herkes iş sahibi olacak para kazanacak ve bu hizmetleri kendi paraları ile karışılabileceklerdi.
Öyle oldu mu acaba?
Cevabını siz verin.
Bu düşünürler ayrıca bize ne diyordu komünizmin insanları tek tipleştiriyor o yüzden hiçte insancıl bir sistem değildir. Beklide gerçekten öyleydi..Herkesin farklı düşündüğü özgür olduğu bir sistem vardı liberalizm onun önünde neo diye bir kelime eklediler oldu mu size neoliberalizm. Sonrada küreselleşme diye bir olgu koydular önümüze. İşte asıl bu yeni emperyalizm yani küreselleşme gerçekten tek tipleştiriyor.
Öyle değil mi arkadaşlar:
Hepimiz aynı şeyleri düşünür olmadık mı? Rüyalarımız bile bir olmadı.
Hepimizin hayallerini lüks evler,
BMW-Mercedes-Audi vb. arabalar,
Lives kotlar, bilmem ne marka kazaklar süslemiyor mu?
Aynı yemekleri yemiyor muyuz? Geleneksel yemeklerimizin yerini fas-food almadı mı?
Yani dünyanın birçok yerinde bu ağa düşenlerin hepsi aynılaşmadı mı?
 Anlayacağınız Hayallerimizi bile çaldılar. Hepimizi aynılaştırdılar.
Kapitalist sistemin tek bir gerçeği vardır oda paradır. İnsanlar ve doğa bu sistemin umurunda değil.
Size bir örnek vereyim birleşmiş milletler gıda ve tarım örgütü(fao) rakamlarına göre dünyada açlık çeken 854 milyon insan  var. Yani dünyada 8 kişiden biri aç. Dünyada ki açlığı yok etmek için yapılan yardımlar toplam 2,6 milyar dolar. Bu açlığı yenmek için yıllık ortalama 5 milyar dolar yardımın yapılması gerekiyor. Büyük devletler bu parayı vermiyor. Ama kapitalistlerini kurtarmak için sadece ABD 800 milyar dolarlık paketi bir gecede çıkardı. Dünya birçok devlet böyle paket çıkardı toplam piyasada verilen para trilyonlarca doları buluyor.
Duydunuz değil mi arkadaşlar 5 milyar doları vermeyen devletler kendi zenginlerini kurtarmak için trilyon dolar veriyorlar.
Bide bu para babalarının para kazanmak için doğaya yaptığı tahribat hepimizi biliyoruz.
Arkadaşlar sizden bir ricam var. Şimdi gelin bizler bu kötü sistemi bize dayattığı rüyaları bir kenara bırakıp başka bir hayal kuralım. Martin Luther King: 1963 yılında "İş ve Özgürlük İçin Washington'a Yürüyüş" sırasında Lincoln Anıtı önünde yaptığı "Bir Hayalim Var" konuşmasında olduğu gibi bir rüya kuralım. O konuşmada zencilere eşit hak istiyordu Martin Luther King ve bu hak için canını da verdi. Bu rüya sonucunda  şimdi 1960’larda zencileri eşti yurttaş saymayan ABD’nin en büyük makamında  içi beyaz dışı zenci biri oturuyor. Hep bu mücadelelerin sonucunda oldu bu. 
Bizim bu rüyamızdaki dünya da :
Hiç savaş olmayacak.
Herkesin karnı doyacak
Herkese iyi bir barınma imkânın olacak
Herkesin işi olacak
 Herkesin parasız ve sağlık ve eğitim imkânı olacak
Evet, arkadaşlar biz bu dünyanın hayalini kuralım ve bu rüyamızı gerçekleştirmek içim mücadele edelim.
Hepinize teşekkür ediyorum. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

CELAL ŞENGÖR’ÜN CEHALETİ