17 Kasım 2016 Perşembe

İSTİKLAL SAVAŞI VE LOZAN


Lozan tartışmaların zafer mi hezimet mi tartışmalarının devam ettiği günümüzde, bir yazı kaleme almak için kaynak taramasına giriştim. Bu süreçte birkaç kitap alıp okuma ve inceleme fırsatı buldum. Bunların içinde en kısası ve beni en çok etkileyeni şimdi tanıtımını yapacağımız İstiklal Savaşı ve Lozan oldu.

Kitap Cumhuriyetin 50. yıl dönümü nedeniyle İsmet İnönü’nün 23 Ekim 1973 tarihinde Türk Tarih Kurumun ’da verdiği konferansın metninden oluşmaktadır. Atatürk Araştırma Merkezi bu kitabı bir simit parası ile ücretlendirmiştir. Geçen sayılardaki kitap tanıtımında da söylediğim gibi kitapların ucuzluğu pahalılığı değil, içeriği önemlidir. Bu kitapta içerik açısından çok ama çok önemlidir.

Konuşmanın başlangıcında 1. Dünya Savaşında ordunun durumu ve Almanların bizi nasıl savaşa soktuğu, tarih derslerinde öğrendiğimizden farklı olarak içinden bir subayın bakış açısıyla çok gerçekçi bir şekilde anlatılmaktadır.

İsmet Paşa’nın kitabın ilk sayfasında söylediği gibi Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin ve Cumhuriyet’in kuruması İstiklal Savaşı’nın ürünüdür, Birinci Cihan Savaşı’nın değil diyerek çok gerçekçi bir tarih bakış açısını yansıtmaktadır. Günümüzdeki tartışmalara da açıklık getiren bir başlangıç sözüdür bu. Çünkü Birinci Cihan Savaşı’nın sonucu Serv’dir.

Kitapta Kuvayi Milliye’den düzenli orduya nasıl geçildiğini yine ilk ağızdan öğreniyorsunuz. Benim en dikkatimi çeken anlatılardan biri bir miralayın yani gümünüzün Albay seviyesinde birinin neden ülkenin ilk Genel Kurmay Başkanı olmasını İsmet Paşa şöyle anlatıyor: ”İlk günden itibaren Atatürk davasına inanmış olup kendisi ile işbirliği yapan kumandanların her biri kendi kumanda ettikleri kıtanın başında bulunmakla, hem şahışları, hem hizmetleri bakımından daha verimli, daha emniyetli durumdaydılar. Herkes kumandasını, emniyetini bırakıpta nazari olarak, elinde hiçbir vasıtası olmayan ricacı bir adamın vaziyetine girmeyi istemez. Onun verdiği kolaylıkla Miralay İsmet Bey’in Genel Kurmay Başkanı olmasını tabi buldular.”(s.18)

Devamında İç İsyanlara ve İnönü Zaferlerine değinilen kitapta zafere giden çileli yolu görüyorsunuz. Savaş sırasında ordularımızdan daha güçlü olan Yunan ordusunu taktiksel nasıl yendiğimizi de öğreniyorsunuz. Örneğin Yunan ordusundan farklı olarak bu savaşta ağır topları daha düzenli kullanmamız ve dava sahibi olmanın enerjisi olarak yorumluyor İsmet Paşa.

İstiklal Harbi kazanıldığında ünlü İngiliz devlet adamı Churchill’in zaferimizle ilgili şu sözünü de yine ilk olarak kitabın içinde okuma fırsatı buldum: “Suratımıza hacalet (utanç) şamarı yedik!”

Kitapta Lozan kısmına çok az değiniliyor sonuçta kısa bir anlatının ürünü bir kitap. Ama çok az değinilen bölümde bile şunu anlıyorsunuz emperyalistlere güvenilerek bir işe girişilmez. Bu konuda Venizelos ve Lord Curzon arasındaki bu konuya iyi bir örnek. Venizelos Lozan konferansı öncesinde Lord Curzon’a giderek şöyle diyor: “Biz müttefiktik, kaybettim ben bu harbi.Bir ittifak heyetinde azadan birinin muharebe kaybetmesi var mıdır? İttifak heyetinde müttefiklerin hepsi kazanır veya kaybeder.Ben felakete uğramışım siz beni bu felakette yalnız bırakıyorsunuz, olmaz bu! Serv Muahedesini isterim.

Lord Curzon: Canım, sen tecrübeli devlet adamısın, nasıl söylüyorsun bunu? Nasıl yapacağız biz bunu?”

Venizelos: Ben isteyeceğim bunu konferanstan ve size alenen reddettireceğim. Dünyaya göstereceğim ki, İngilizlerle ittifakın neticesi budur!” (s.30)

Lozan Konferansında en çetin görüşmeler kapitülasyonlar üzerine oluyor ve Türk Heyetinin büyük direnci ve diplomatik başarısı ile kapitülasyonlar kaldırılıyor. Bunun üzerine hepimizin artık kulak aşinası olduğumuz Curzon’la İsmet Paşa arasında geçen ünlü diyalog yaşanılıyor. “Lozan’da kaybettiklerimizi, siz para istediğinizde cebimden çıkaracağım” diyor Lord Curzon. Sonrasında İngilizler çıkarmasa da dünya siyasetinde onun yerine geçen Amerikalar her borçlanmada cebindekileri çıkardılar ve cumhuriyetimiz kuruluşundan çok uzaklaşarak bugünlere geldi.

Kitabın son sözü ile yazımızı bitirelim. “Sağlam bir Cumhuriyet kurulmuştur ve vatandaşlarımız bunu şerefle muhafaza edecektir.”

Mahmut Aslan-21.10.2016


“İstiklal Savaşı ve Lozan” – İsmet İnönü- Atatürk Araştırmaları Merkezi-2014

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

CELAL ŞENGÖR’ÜN CEHALETİ