23 Ocak 2017 Pazartesi

OHAL’DE ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNE #HAYIR

Türkiye Anayasa tarihi 1876 yılında çıkarılan Kanuni Esasi’yi temel alırsak yaklaşık 150 yıldır. Bu 150 yıllık süreçte Mutlak Monarşi’den Meşrutiyet’e, Meşrutiyet’ten Cumhuriyet’e giden bir süreçle yönetim tek adamdan alınarak bilâ kayd-u şart Millete verilmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ise anayasamız bazen ilerlese bazen gerilese de tek partiden, çok partili düzene geçen ve sosyal ve siyasal hakların verildiği daha demokratikleşen bir süreç izleyerek bugünlere gelmiştir.
Anayasalar, toplumsal uzlaşı metinleridir. Toplumun bütün kesimlerini kapsayacak şekilde yapılmaları gerekmektedir. Ama bugünlerde Mecliste oylanan ve referanduma gitmesi beklenen anayasa değişikliği toplumun genelinin uzlaşması ile değil iki partinin anlaşması ile yapılmaya çalışmaktadır. Uzlaşmacı değil, kavgacı bir değişikliktir.
En beğenilmeyen ve yürürlükte olan anayasamız olan 1982 Anayasası bugüne kadar çok defa değiştirilmiştir. Yapılan bütün değişiklikler Mecliste bulunan partilerin genelinin uzlaşması ile yapılmıştır.
Anayasa değişikliğinin Meclise geldiği ilk gün aralarında Atatürkçü Düşünce Derneği, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği,  Alevi ve Bektaşi Federasyonu ve Ankara Barosu’nun da yer aldığı 50’ye yakın Demokratik Kitle Örgütü bu değişiklikle ilgili görüşlerini kurum temsilcileri ile Meclisin önünde bir basın açıklaması ile kamuoyu ile paylaşmak istediler. Bu örgütlerin temsilcilerinin sesi -3 derecede su ve gaz sıkılarak kesildi. Yapılan müdahaleyi televizyondan izlemeyen yoktur.
DKÖ’lerin Basın açıklamasında okuyacakları metinde ne diyor kısaca özetlemek istiyorum:
·         1982 Anayasası’nın da bugüne dek pek çok maddesi değiştirilmiştir. Ancak şimdi yapılmak istenen, demokratikleşme için Anayasa değişikliği değil bir rejim değişikliğidir.
·         Öngörülen, Cumhurbaşkanı’nın yetkilerini genişletmek ya da başkanlık sistemi getirmek de değildir. Getirilmek istenen sistemin adının ‘Cumhurbaşkanlığı’ olarak anılması, bir aldatmacadan ibarettir.
Yapılmak istenen, parlamenter demokratik sistemin ortadan kaldırılması girişimidir.
·         Bu değişiklikle Cumhurbaşkanı, yasama, yürütme ve yargı yetkilerini tümüyle kendi üzerine almakta; böylece demokratik rejimin en önemli özelliği olan kuvvetler ayrılığı yok edilmektedir.
·         Bu değişiklik gerçekleşirse parlamento sadece bir vitrin olarak kalacak; bakanların seçilmesinden yargının ve üst düzey kamu görevlilerinin atanmasına dek her şey, tek adamın eli ve emriyle gerçekleştirilecektir.
·         İçinde bulunduğumuz OHAL koşulları, Anayasa değişikliği için asla uygun bir ortam değildir.
·         Parlamento çoğunluğunuz yasa yapmaya yetebilir. Ancak halkın çoğunluğunun gönlünü yapmaya ve insan haklarına dayalı hukuk devletini yaratmaya yetmez.
·         Cumhuriyetimizin mayasında diktatörlük yoktur.
Cumhuriyet, yalnız emperyalizme karşı kazanılmış bir savaşın değil, halkı kul sayan zihniyete karşı kazanılmış bir zaferin ürünüdür.
·         Bu nedenlerle demokratik kitle örgütleri olarak bizler, AKP Hükümeti’nin sunmuş olduğu Anayasa değişiklik paketinin tamamını reddediyor ve hemen geri çekilmesini talep ediyoruz.
Bu basın açıklamasına yapılan müdahalenin ertesi gününde Valilik, Ankara’da umuma açık alanlarda düzenlenecek oyun, temsil, açıklama ve çeşitli şekillerdeki gösteriler ile basın açıklamaları ve stantların, 2935 sayılı Olağanüstü Hal Kanunu’nun 11. maddesinin verdiği yetkiye istinaden 30 gün süre ile yasaklandığını açıkladı.
Görüldüğü gibi halkın yaşamını doğrudan etkileyecek bir yasanın değişimi ile ilgili halkın konuşması yasaklandı. Ayrıca bu değişiklikle ilgili görüşmelerin Meclis TV’den canlı yayınlanması da engellendi. Önceki CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın dediği gibi, “ayıplı malını pazarlamaya çalışan kurnaz bir tüccar”  gibi bu değişiklik yapılmaya çalışılıyor.
Mecliste görüşülen Anayasa değişikliği ilk turda 330’un üzerinde oy almış ve 2. Tur oylama sonucunda da 330’un üzerinde oy alacağından referanduma gidecektir.
Referanduma gidecek değişiklik önerisinin ayrıntılarına girip boğulmadan Atatürk’e, üniter yapıya ve Cumhuriyet’e sahip çıkan herkesin hayır demesi gerekiyor. Bu normal bir oylama değil hayat meselesi…
Mahmut Aslan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

CELAL ŞENGÖR’ÜN CEHALETİ